Küresel Zorluklar ve Çözümler
Dünya üzerinde yaşanmakta olan küreselleşme süreci insanlığa yeni olanaklar, yeni teknolojiler, yeni yaşamlar sunmaktadır. Bununla birlikte bu kadar büyük değişimlerin de, yeni sorunların ortaya çıkmasına, mevcut sorunların ise daha geniş çapta etkili olmasına yol açacağını düşünmeliyiz. Küreselleşen dünya, çevre sorunlarının da küresel olarak değerlendirilmesini gerektirmektedir. Ülkelerin sınırlarını aşan ve küresel bir nitelik taşıyan çevre sorunlarının çözümünü hedefleyen politikaların da, küresel düzeyde tasarlanması gerekmektedir. Küresel sorunların çözümünde elimizden geldiği kadar sorunlara çözüm arayacağız.
Enerji ve İklim Değişiklikleri
İklim değişikliğini azaltmak ve uyumu sağlamak, 21. yüzyılın ana zorlukları arasında yer alıyor. Bu zorlukların temelinde enerji sorunu, daha net bir ifadeyle genel enerji tüketimimiz ve fosil yakıtlara olan bağımlılığımız yer alıyor. Karbon emisyon konsantrasyonlarını azaltma çabalarının olmaması durumunda, ortalama küresel sıcaklık artışının uzun vadede en az 6 °C olacağı tahmin edilmektedir. Bu, önemli altyapı ve temel gıdalara ciddi zarar verebilecek ısı dalgalarına, kuraklıklara, fırtınalara ve sellere yol açacaktır.
Küresel ısınmayı sınırlandırmada başarılı olabilmek için, dünya hiç vakit kaybetmeden enerjiyi verimli kullanmalı ve aynı zamanda hareket, ısınma ve soğutma süreçlerini temiz enerji kaynaklarını benimseyerek yürütmeli. Bu, yenilenebilir enerji, nükleer enerji, temiz taşıma teknolojileri, enerji verimliliği ve karbon yakalama ve depolama dâhil olmak üzere çeşitli temiz enerji teknolojilerinin kullanımını gerektirecektir.
Gıda ve Tarım
Birleşmiş Milletler(BM) araştırmalarına ve raporlarına göre, dünya nüfusu 2050 yılına kadar 9 milyar civarı bir sayıya ulaşacak ve gıda talebinde de yüzde 60’lık bir artışa neden olacak. Buna ek olarak, bazı ekinlerin bioenerji ve diğer endüstriyel amaçlar için giderek daha fazla kullanılabileceği de eklenebilir. Ayrıca, dünyada her yıl insan tüketimi için üretilen gıdaların yaklaşık üçte birinin çöpe atıldığını veya boşa harcanacağını düşünün. Gıda ve Tarım konusu da önlem alınması gereken acil sorunlar arasında yerini alıyor.
Yarının ihtiyaçlarını karşılamak için, daha az arazi ve su ile günümüzden daha farklı yollarla, beslemeyi, sağlıklı ve aktif bir yaşam tarzını sürdürebilmek için yüksek kaliteli, taze ve besleyici yiyeceklere ulaşmalı ve dünya çapında tüm insanlara bu imkânları sağlamalıyız.
Altyapı
Büyüyen bir orta sınıfın hızına ayak uydurmak için kamulaştırma, enerji, ulaşım, atık yönetimi ve telekomünikasyon gibi alanlarda daha fazla ve daha iyi altyapı ve kentleşme gereklidir. 2050 yılına kadar, küresel yolcu ve yük seyahatinin iki katına çıkması bekleniyor. Milyonlarca kilometrelik yolların da eklenmesi gerekecek.
Dijital içerik talebi hızlanmaya devam edecek. Milyarlarca insan için güvenli, sağlam ve güvenilir yeni nesil bir dijital altyapıya ihtiyaç vardır. Enerji tedarik altyapısı için şimdiye dek 2030 yılına kadar gerekli toplam yatırımın 16 trilyon dolar olması bekleniyor. Tüm bu talebi karşılamak için bilimin yardımcı olabileceği öngörü, planlama, yatırım ve inovasyon gerektirecektir.
Su
Su kıtlığı, dünya nüfusunun en temel yaşamsal faaliyetlere erişmesine yardımcı olmak için ileri teknolojiler geliştirmemizi sağlayıp, farklı sektörler ve müşteri ortaklıkları yapmamız için bizi motive etmektedir. Bilim, suyun ilerleyen yıllarda kurumaması ve yeterli olmasını sağlamanın yegâne çözümüdür.
EARGE olarak, suyun kıt bir kaynak olmadığı, ayrıştırma, arıtma ve dağıtımdaki ilerlemelerin temiz olarak sürdüğü iyi yönetilen bir dünya öngörüyoruz. Bilim, güçlü su yönetimi ile birlikte, dünyadaki su kaynaklarını koruyabilir, geri yükleyebilir ve milyarlarca dolarlık maliyeti olacak olan temiz suya erişim sağlayabilir.